Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne son gidişimin üzerinden 9 yıl geçmiş. 9 yıl önce Turizm Emekçileri Sendikasının (TES) düzenlemiş olduğu özelleştirmeye ilişkin bir eğitime katılmıştım.
9 yıl önce adaya gittiğimde Turizm Emekçileri Sendikası (TES) devlete ait vakfın sahibi olduğu adanın Türk tarafındaki en eski ve çalışanlarının sendikalı olduğu tek otel olan DOME Otelin özelleştirilmesinin durdurulması için çözüm arıyordu. Sendika otelin zarar etmediğini kötü yönetim nedeniyle zarar ettirildiğini ileri sürüyordu.
Bu gidişimde öğrendim ki; Vakıf yönetimi oteli işletmeyeceklerinden çok emin olduğu için otelin 2008 yılında işletmeciliğini 10 yıllığına işçilere devretmiş. İşçiler 600 bin TL sermayeli “Dayanışma Turizm Ltd. Şti” isimli bir şirket kurup, otelin işletmeciliğini on yıllığına üstelenmişler.
Vakfın dayattığı devir sözleşmesi adeta işçilerin kurduğu “Dayanışma Turizm Ltd. Şti’nin kâr edememesi için hazırlanmış ağır hükümler konulmuş. Otelin en çok gelir getiren kumarhane-gazino bölümü ayrılmış, kumarhane ayrıca Vakıf işletmesinde kalmış.
İşçiler otelin tüm borçlarını, 3 milyon 352 bin TL tutarındaki zararı üstelenmişler. Devir sözleşmesinde otele yapılması gereken tüm yatırımların işçilerin kurduğu şirket tarafından karşılanacağı, işçilerin ücret ve diğer sosyal haklarından doğan tüm sorumluluğun işçilerin kurduğu şirkette kalacağı kararlaştırılmış.
Böylece otelin kamu adına sahibi olan Vakıf, devir tarihinde 3 milyon 352 bin TL zararı karşılamak için otele para aktarmaktan kurtulduğu gibi, otelin gazinosunu ayrıca kiraya vererek gelir elde eder hale gelmiş. Otelin zararlarına karışmayan Vakıf, sözleşmeyle kârdan pay almayı da unutmamış.
İşçiler işe iddialı başlamışlar. DOME Otelin müşterisi sadece DOME Otele gelmiyor, “DOME Otelin çalışanlarına da geliyor. DOME Otel çalışanlarının her birisinin özel müşterileri var” demişler. Emeklerini, enerjilerini umutlarını işe yatırmışlar.
2009 yılında otelin sahibi olan Vakfın yönetimi değişmiş. Yeni yönetim otelin işçilere 10 yıllığına devrini öngören anlaşmayı iptal ettirmek için mahkemeye başvurmuş.
İşçilerin kurduğu Dayanışma Turizm Ltd. Şti bir yandan oteli yeniden canlandırmaya çalışırken bir yandan da mahkeme süreçleri ile uğraşmak zorunda kalmış. Dört yıl sonra işçiler davayı kazanmışlar. Mahkeme kararında işçilerin devir aldığı otel “İşletme devir mukavelesinin imza edildiği tarih itibarı ile Dome Hotelin Vakıflar bakımından getirisi olmayan, zarar eden ve ciddi yatırımlara ihtiyaç duyan bir emlak”olarak tanımlamış
İşçiler bir yandan mahkeme ile uğraşırken diğer yandan mahkeme kararında “Getirisi olmayan, zarar eden ve ciddi yatırmalara ihtiyaç duyan” bir emlak olarak tanımlanan oteli yeniden yaratmışlar.
Oteli devir aldıkları tarihte otelin doluluk oranı yüzde 15-16 civarındaymış, 8 yıl içerisinde doluluk oranını yüzde 90’lara çıkartmışlar.
Sekiz yıl içerisinde otelin asansöründen su borularına, su deposundan lavabolara, döşemelere kadar her yanına el atmışlar. Sekiz yıl içerisinde toplam 7 milyon TL yenileme yatırımı gerçekleştirmişler.
Otelin hizmet kalitesini geliştirerek, israfı engelleyerek otelin gelirlerini iki katına çıkarttıkları gibi otelin prestijini de arttırmışlar.
8 yıl içerisinde kullandıkları her şeyi çevre esnaftan alarak, çevrelerine de katkı sunmuşlar. 8 yıl da otele alınan yiyecek içecek için esnafa ödedikleri para 9 milyon 300 bin TL’ye ulaşmış. 8 yılda işçilerin ücret ve sosyal haklarını toplu iş sözleşmesiyle belirledikleri tek otel olarak kalmayı başarmışlar.
Sekiz yılda işçiye, esnafa, sosyal güvenlik kurumuna Vakfa, toplamda 56 milyon 633 bin 570 TL para ödemişler. Yani en azından 8 yılda 56 milyon 633 bin 570 TL’lik üretim yapmışlar. Esnafa borçları yok. Bankalara borçları yok. Devlete vergi, KDV borçları yok. İşçilerin sosyal güvenlik primleri, ücretleri eksiksiz yatırılmış, işçiye borçları yok. İşçileri insanca bir ücretle insani koşullarda çalışmaya devam ediyor. Uzun çalışma saatleri, ödenmeyen fazla çalışmalar, işçiyi aşağılayan yöneticiler yok.
DOME Otel öyle bir otel olmuş ki, size yemek servisi yapan garsan da odanızı temizleyen hizmetli de otelin sahipleri arasında, herkes patron. Herkes el birliği içerisinde oteli yaşatarak insanca yaşamak için dayanışma içerisine girmiş.
DOME Otel Girne’nin yaşayan en eski oteli. Bulunduğu bölge Girne Kalesi, yat limanının hemen devamı. Girne’nin sembolü olmuş, tarihsel dokusunun bir parçası haline gelmiş. Yok olup gitmekten işçileri sayesinde kurtulmuş.
DOME Otel geleceğe de aynı şekilde işçileri aracılığı ile taşınmak istiyor. 10 yıllık işletme süresinin dört yılını dava açarak yiyen Vakıf yönetimine önlerini görmek için işletme süresinin uzatılması için başvurmuşlar.
Başlıkta yer alan söz onlara ait: “Sendikalı olmak otel batırmamış, insanca çalışıp insanca üretmeyi beraberinde getirmiş.” Dileriz Vakıflar bu güzel örneğin yaşamasına izin verir. Dileriz işçileri çok daha fazla oylamadan işletme süresinin uzatılmasını kabul eder.
29 Kasım 2017 / Adaletin İş Yüzü / Evrensel Gazetesi