Menu

4857 SAYILI YASA VE ALT İŞVERENLİK

3 March 2004 - Makaleler - Tebliğler

 

1- Alt işveren Kavramı

4857 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde  alt işveren “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.” sözleriyle tanımlanmıştır.

Yasa eskiden olduğu gibi taşeron kavramını kullanmamış bunun yerine alt işveren demiştir. Kimdir alt işveren ( taşeron )

a-Önce bir asıl işyeri olacaktır.

b- Bu asıl işyerinin yardımcı işlerinde ( yemek , temizlik gibi ) veya yapılan işin bir bölümünde ; işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan bir başka işveren olacak ( taşeron – alt işveren ) , ancak bu işveren , işçilerini sadece asıl işverenden aldığı işte çalıştıracaktır.

İşveren , X otomobil fabrikasının temizlik işlerini alır, temizlik işini X fabrikasının bir bölümünde yapar , bu iş için aldığı işçileri sadece X fabrikasındaki işyerinde çalıştırırsa bu ilişkiye asıl işveren alt işveren ( taşeron ) ilişkisi denilecektir. İşveren aynı zamanda birden fazla asıl işverenin işini almış, bu işlerde işçisini bir gün  X işyerinde , diğer gün  Y işyerinde çalıştırıyor ise bu ilişki asıl işveren alt işveren ilişkisi olmayacaktır.

2-Alt İşveren İlişkisinin Kurulabileceği Durumlar.

1475 sayılı yasanın uygulama döneminde Alt işveren uygulamalarının amacından saptırılması üzerine Yargıtay, muvazaa kavramı aracılığı ile istismarı önlemeye, muvazaanın olup olmadığı belirlemek için bir takım kriterler belirlemeye çalışmıştır.Ne var ki Yargıtay uygulamalarında belirtilmeye çalışılan bu kriterlerin sorunu çözmekte yeterli olmadığı da yine Yargıtay kararlarıyla ortaya çıkmıştır.

Yargıtay’ı sürekli olarak meşgul eden, ayrık bir uygulama olmaktan çıkıp yeni bir istihdam biçimine dönüşen ve artık yargı kararlarıyla çözüm üretilemeyecek boyutlara ulaşan alt işveren uygulamasını, 4857 sayılı yasa net bir biçimde sınırlama amacından hareket ederek 2. maddesinde “kıstaslar “ getirme zorunluluğu duymuştur. Bir başka anlatımla alt işveren uygulamasının kolektif hakları ortadan kaldırdığı , bu olumsuzluğu gidermek amacıyla 4857 Sayılı yasanın 2. maddesinde kanunun bu sakıncayı ortadan kaldırmak için düzenlendiğini yasa koyucu kabul etmiştir. 2. madde ise önce asıl iş yardımcı iş ayrımını yaparak sınırları çizmeye çalışmıştır.Bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde iş alan alt işverene ilişkin yasa da özel bir sınırlama öngörülmemiştir.

Yasaya göre ; temizlik, yemek, bahçe, güvenlik gibi yardımcı işlerde hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın alt işveren işçisi çalıştırılabilecektir. Asıl işlerin alt işverene verilebilmesine ise yasa “İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan “ sözüyle sınırlama getirmeye çalışmıştır.

Peki işçi için ne değişecektir ?

Yasanın gerekçesine bakarsan işverenlerin işyerlerini birden fazla taşerona bölerek işçinin sendikalaşmasını engellemeye , ücretleri bu yolla düşürmeye , kolayca işçi alıp çıkartmaya sigortasız işçi çalıştırmaya karşı önlem getirdiği söylenmektedir.

Yasaya göre ; temizlik, yemek, bahçe, güvenlik gibi yardımcı işlerde hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın taşeron ve taşeron işçisi çalıştırabilecektir. İşçi bir temizlik işçisi ise onun için değişen hiçbir şey olmayacaktır.

İşçiler X otomobil fabrikasının Kaporta bölümünde boya işini yapan taşeron işçisi ise ne olacaktır? Yani İşçiler Yardımcı işlerde çalışmıyor , asıl işlerde çalışıyorsa durum nedir ?

Yasa bu soruya “İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan “ sözüyle sınırlama getirmeye çalışmıştır.

X otomobil fabrikasında işin bir bölümünü oluşturan Kaporta işinin taşerona verilebilmesi için bu işlemin ;

  1. İşletmenin ve işin gereği olması
  2. Teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması zorunludur

İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işten ne anlaşılacaktır ?

Madem ki yasa taşeron ilişkisinin kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla çıktığı iddiasında , bu sözcükleri de bu amaca uygun yorumlama zorunluluğu vardır. Dolayısıyla , asıl işverenin ürettiği ürün için yapılması zorunlu bir işi , işletmenin kendi olanaklarıyla yapmasının mümkün olmaması , bu işin özel bir uzmanlığı zorunlu kılması asıl işlerde taşeron çalıştırılabilmesinin temel koşulu haline gelmiştir.

X otomobil fabrikası Kaporta boya bölümünde, Y  kağıt fabrikası baskı bölümünde vb. taşeron işçisi olarak çalışan işçiler bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte artık taşeronun değil asıl işverenin işçisi olmuştur. Asıl işyerinde uygulanan bir Toplu İş Sözleşmesi varsa sendikaya üye olması ya da dayanışma aidatı ödemesi koşuluyla TİS ‘den yararlanacak , işyerindeki çalışan sayısı da dikkate alınarak iş güvencesi kapsamına girip girmediği , işyerinde işyeri hekimi bulundurup bulundurmaması gibi sayıya bağlı düzenlemeler de bu işçiler de dikkate alınacaktır.

Yasanın bu konuda getirdiği bir diğer düzenleme ise 2. maddenin son fıkrasında yer alan yasaklamalardır. Buna göre ; asıl işverenin işçilerinin sırf ücreti düşürülmek istendiği , TİS ‘den yararlanması engellenmek istendiği için , aynı işyerinde taşeron işçisi olarak çalıştıramayacaktır. Daha önce o işyerinde çalışmış işçi , usta , personelci vb. hiç kimseyi taşeron olarak belirleyemeyecektir.

                                                                                  Av.Murat Özveri

Sosyal Medya'da Paylaş!
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterEmail this to someone

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>