Menu

Soma’da işlenen toplu cinayet ve kamu vicdanı

18 May 2014 - Gazete Yazıları
Soma’da işlenen toplu cinayet ve kamu vicdanı

Yaşanan acı, daha beteri, daha büyüğü geldiğinde unutulur. Bu nedenle de taziyelerde teselli verilirken “Allah acını unutturmasın” derler.Bugün Soma’da yaşananları adıyla dile getirmezsek yarın başka Somalar yaşamamız, acımızı daha derin acıyla unutmamız kaçınılmaz hale gelecektir.

Yaşanan acı, daha beteri, daha büyüğü geldiğinde unutulur. Bu nedenle de taziyelerde teselli verilirken “Allah acını unutturmasın” derler.
Bugün Soma’da yaşananları adıyla dile getirmezsek yarın başka Somalar yaşamamız, acımızı daha derin acıyla unutmamız kaçınılmaz hale gelecektir.
Soma’da yaşanan, “iş kazası” değildir. Soma’da yaşanan, işçilik maliyetlerini düşürerek, ucuz işçilik üzerinden rekabet üstünlüğü sağlamayı hedefleyen ekonomik modelin koşullarını hazırladığı “toplu cinayet”tir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, ucuz işçilik üzerinden rekabet üstünlüğü sağlamak için oluşturulmuş ekonomik modelin gözde istihdam biçimi olan taşeron uygulamasının toplu cinayeti olanaklı kılan insanlık dışı çalışma koşullarının bir kez daha ortaya dökülmesi, görünür olmasıdır.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, sosyal hakların yaşama geçirilmesi için “olumlu edim” görevini yerine getirmeyen, işçi sağlığı-iş güvenliği kurallarına uyulup uyulmadığının denetimini piyasaya açan, kendi üstlendiği dış denetimi gerektiği gibi yapacak müfettiş istihdam etmeyen, kendi çıkardığı yasanın kağıt üzerinde kalmasını teşvik eden, işyerinde işçi sağlığı-iş güvenliği için işveren otoritesini sınırlandıran her türlü müdahaleyi, bu müdahaleyi yapmakla görevli olanları güvencesizleştirerek işlemez hale getiren devletin azmettirici olduğu toplu cinayettir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, en az maliyetle en fazla üretimi gerçekleştirmekle övünen, ucuz işçiliği sadece bir girdi, işçiyi maliyet unsuru olarak gören, cesareti, cüreti azmettiricisi olan devletten alan, adına işveren denilen tetikçinin parmak çektiği toplu cinayettir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, işçi sağlığı-iş güvenliği önlemlerini alma görevini, denetleme görevini “ne kadar çok para verirsen o kadar az denetlerim” anlayışını işletme gereği olarak benimseyen, bu anlayış üzerinden cazibe merkezi haline gelmeye çalışan Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinin (OSGB) lojistik destek sağladığı, erketeliğini yaptığı toplu cinayettir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, işverene hayır deme lüksü bulunmayan vardiya amirlerinin-işçi sağlığı-iş güvenliği uzmanlarının-işyeri hekimlerinin gerçek katilleri, azmettiricileri, erketeleri saklamak için “işte cinayeti işleyenler” diye günah keçisi olarak sunulduğu, planlı toplu cinayettir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, cinayete kurban gidenlerin, cinayetin koşullarının oluşmasında etkileri olduğunu, sanıkların bu nedenle ağır tahrik indiriminden yararlanması gerektiğini arsızca söyleyerek, ima ederek, yüzlerce cinayet kurbanı işçi üzerinden aklanmaya çalışanların toplu cinayetidir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, sendikasızlaştırmaya, iş gücü piyasasının parçalanıp işçilerin güvencesizlik üzerinden terbiye edilmesine sesini çıkarmayan, “işçiyi koruyacak kadar güvence, istihdamı engellemeyecek kadar esneklik” gibi cilalı sözlerle kuralsızlığı savunan, esneklikle güvencenin yok edilmesine çağdaşlık sıfatını yakıştıran bilim insanı, iş hukukçusu, sendikacı, gazeteci, politikacı korosunun bu cinayeti işleyenlerin savunmasını üstlenmiş olduğu toplu cinayettir.
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan,kendisini yasal sınırlar içerisine hapseden, küçüldükçe büzülüp korkusunu büyüten, “vukuatsız kabadayı”lığın ötesine geçemeyen “makbul sendika”ların seyirci kaldığı, cinayeti görmemek için gözlerini kapattığı, insanın içini kanatan toplu cinayettir.
Bu cinayetin azmettiricisi, tetikçisi, erketesi, destekçisi, savunmanı topyekün hesap vermediği sürece meydan onlara kalacak, onlar işledikleri cinayetlerle “nam” alıp racon kesmeye, acılarımızı bize yaşattıkları daha büyük acılarla unutturmaya devam edeceklerdir.
Soma’da yaşanan,“iş kazası” değildir. Hepimizin gözleri önünde hepimizin tanık olduğu “toplu cinayet”tir. Bu cinayetin tanığı, bu cinayetin takipçisi, bu cinayetin savcısı, bu cinayetin yargıcı hepimiz olmayı başarabilirsek bunun adı “kamu vicdanı” olacaktır. Kazanımı, insanlığımızdır.

* Av. Dr. Murat Özveri, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, KOÜ Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Görevlisi

EVRENSEL 18 Mayıs 2014

Sosyal Medya'da Paylaş!
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterEmail this to someone

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>