Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Murat Özveri, depremden etkilenen 10 ilde geçerli olmak üzere uygulamaya konan işten çıkarma yasağı ve kısa çalışma ödeneğiyle ilgili eleştiri yaptı.
Kararnamede işten atma yasağının pandemi süreciyle aynı olduğunu belirten Özveri patronların yasağın arkasından dolanabileceğini söyledi. Bu durumunda işçinin mağdur edilmesine yol açtığını ifade etti.
Ceza miktarının caydırıcı olmadığını ekledi:
Cumhurbaşkanlığının 22 Şubat 2023 tarihli Kararnamesiyle deprem bölgesinde haklı fesih halleri dışında (4857 s. İşY 25/II) fesih yasağı getirilmiş, yasağın yaptırımı olarak yasağa karşın işten çıkartılan her işçi için asgari ücretin brüt tutarı idari para cezası öngörülmüştür.
Yapılan düzenleme Covid-19 dönemi için getirilen fesih yasağı ile aynıdır. Bu dönemdeki uygulama göstermiştir ki işverenler yasağı delmek için işçinin kıdem tazminatı hakkını yok eden bir neden göstermekte ve rahatça yasağın arkasına dolanabilmektedir.
Getirilen idari para cezası etkili ve caydırıcı olmaktan uzaktır. Fesih yasağına aykırı davranarak gerçekte haklı bir neden yokken işçinin iş sözleşmesini sona erdiren işverenin bu feshi yok yükümündedir.
Fesih yok hükmünde olduğu için yaptırımı da işçi çalışsaydı, fesih yasağı süresince alacağı tüm ücret ve sosyal haklarıdır. Ancak yargılama pratiği her zaman bu yalın gerçeğe uygun gelişmemiştir.
Bazı mahkemeler yasağa karşın feshi yok hükmünde sayıp işçinin tüm ücret ve sosyal haklarının ödenmesine hükmederken, bazı mahkemeler işe iade davası gibi ele alıp geçerli fesih koşullarını incelemiş, hatta işe iade davası için öngörülen süreleri burada da uygulamıştır.
Bu konuda yargıda içtihat birliği sağlanamamış, birden fazla ve birbirinden çok farklı kesin hükümler ortaya çıkmıştır. Bu nedenle fesih yasağının yatırımına acilen açıklık getirecek düzenlemeye gereksinim vardır.
Yapılacak düzenlemede fesih yasağına aykırı feshin yok hükmünde olduğu, işçiye fesih yasağı süresince ücret ve tüm diğer sosyal haklarının ödeneceği, bu sürenin işçi çalışmasa da kıdemden sayılacağı ve SGK primlerinin de işverence yatırılacağı hükmü yer almalıdır.
Ayrıca fesih yasağına aykırı feshin bu aykırılığı tespit edildiğinde işe iade davası açma süresinin fesih yasağı bittikten sonra başlayacağına ilişkin hüküm getirilmelidir.
Bu düzenlemeler yapılmasa da fesih yasağına aykırı davranmanın hukuki sonucu feshin yok hükmünde olmasıdır. Davalar bu ana fikir doğrultusunda açılmalı, fesih yasağı süresince tüm işçilik alacakları, fesih yasağı sonrası için ise işe ide davasının hukuki sonuçları istenmelidir.
İşverenin keyfi biçimde fesih yasağının arkasına dolanmasını engellemek için, haklı feshi gösteren kuvvetli delillerle mahkemeye başvurup, işçinin haklı çıkması halinde elde edeceği işçilik haklarını teminat olarak yatırarak izin alınması istemine geçilmelidir.
Deprem bölgesinde işten çıkarma yasağı kararı
Bugün itibariyle deprem nedeniyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen şehirlerde belli şartlar altında işten çıkarma yasağı ile kısa çalışma ödeneği uygulaması başladı. Karar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi olarak Resmi Gazete’de yayınlandı.
Buna göre işveren İş Kanunu’ndaki ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymamak’, ‘işyerinin kapanması ve faaliyetinin sona ermesi’, ‘belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi’, ‘her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinin sona ermesi’ gibi sebepler dışında çalışanını işten çıkaramayacak.
Bu hükme aykırı hareket eden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için, fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak.