Rıfat Kırcı
Meclis Başkanlığı’na sunulan İstihdam Teşvikine İlişkin Kanun Teklifi’nde işverene işsizlik fonundan bol kepçe teşvikler yer alırken, işçinin haklarının elinden alınması gündemde.
Teklifte 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için belirli süreli iş sözleşmesi modeli sunuluyor. Böylece bu yaş grubundaki çalışanlarla 10 günün altında iş sözleşme uygulandığı takdirde yaşlılık primleri yatırılmayacak. İşveren prim desteği ise prim desteği, prim teşviki Cumurbaşkanı kararıyla 2023 yılına kadar, kısa çalışma ödeneği ise 30 Haziran 2021’e kadar uzatılabilecek.
Patrona bol kepçe teşvik
Teklifte Cumhurbaşkanı’na, yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranını 5 puana kadar indirme ve tekrar kanuni seviyesine getirme yetkisi veriliyor. Ayrıca iş veya hizmet sözleşmesi 1 Ocak 2019-17 Nisan 2020 döneminde sona erenler ile SGK’ye bildirilmeksizin çalışanların, en son çalıştıkları işyerlerinde fiilen çalıştırılmaları halinde işverene günlük 44,15 lira destek verilecek.
İstismar edilecek bir paket
25 yaş altı ve 50 yaş üstünün sosyal güvenlik kapsamından çıkarılmasını değerlendiren İş Hukuku Uzmanı Dr. Murat Özveri, sosyal güvenliğin herkesin temel hakkı olduğunu belirtti. Patronların, işçiyi 24 yaşına doldurana kadar yaşlılık primini ödemeyerek istediği kadar 10 günün altında hazırladığı sözleşmelerle çalışabileceğinin altını çizen Özveri şöyle konuştu: “Emeklilik hakkından yoksun olarak çalışmak zorunda kalan bir kitle yaratıyorlar. Bunun anlamı şu: Artık işverenler 24 yaşını doldurana kadar istedikleri çalışanı 10 günden az bildirerek yaşlılık sigortası primini ödemeden istediği kadar çalıştırabilecek. belli bir grup için iş güvencesinden yararlanamayacaklar, sendikal örgütlenme olduğu zaman çok kolay işten çıkarılacaklar. Süre bitimi nedeniyle iş sözleşmeleri sona ererse kıdem tazminatı alamayacaklar. Dolayısıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatından yoksun kalan, işveren tarafından istendiği zaman yoksun bırakılabildiği daha doğrusu, sosyal güvenlik hakkı 10 günden az çalışarak sınırlandırılabilen, bir çalışan kesim yaratılacak.”
Esneklik adım adım
Sendika Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öngel ise işsizlik fonu, gelirler politikası ve sosyal güvenlik açısından vahim sonuçlar doğuracak bir teklif olduğuna değindi. Paketin işverene çok ciddi destek verdiğini ancak işçinin elindeki haklarını da kaybetmesine neden olduğunu belirten Öngel şöyle konuştu: “Her şeyden önce krizin Covid-19 sürecinin açığa çıktığı sürede gelirler politikası açısından bir tercih söz konusu. İşverenlere ciddi bir destek paketi olarak bunu yorumlayabiliriz. Özellikle kurumlar vergisinin aşağı çekilmesi gibi bir yetkinin Cumhurbaşkanlığına verilmesi, yine ihracatçılara yönelik çok ciddi desteklerin olması söz konusu. İşsizlik fonundan işverenlere yönelik yapılan desteklerin güçlendirilmesi bu yasa tasarısının temel karakterini oluşturuyor. Burada devletin bazı gelir kaynaklarından vazgeçmesi, sosyal güvenlik kurumunun primlerinin yine işsizlik fonu üzerinden karşılanması beraberinde bir taraftan işsizlik fonunun zaten giderek eriyen bir pozisyondayken daha da varlığının erimesine büyük oranda işsizler için değil de sermaye teşvik programlarında erimesine. Diğer yandan da devletin gelir kaybını telafi etmek için başka alanlarda vergi politikaları uygulamasına yol açacaktır. Yani bir şekilde dolaylı vergilerin mal ve hizmetlere konulan vergilerin artması gibi bir sonuç yaratabilecektir. Bu da büyük bir handikap. Esneklikle ilgili adım adım kısmi süreli çalışmanın yaygınlaştırılması, esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasına yönelik bir takım politikalar uygulanıyor. Politikaların devamına yönelik 20 yaş altı ve 50 yaş üstü kesimlere yönelik aslında bu geçici çalışmanın, kadrolu çalışmanın önüne geçilebilecek gibi bir düzenleme yapılıyor. 20 yaş altı ile 50 yaş üstü kurallı çalışma yerine kolayca işten çıkarılabileceği her yıl sözleşmeleri yenilenerek çalıştırılacakları bir yapıya geçilmek isteniyor. Bu yaş grubunun zaten daha güvenceli bir işe ihtiyacı varken bu insanları sürekli işini kaybetme hissini yaşatacak bir durumdan bahsediyoruz. Kısmi çalışmasının yaygınlaştırılması için teşvik programlarının uygulandığını görüyoruz. Kısa çalışmanın kullanılması kısa çalışmadan faydalanamayanlara yönelik de gelir desteğinin işsizlik fonu üzerinden devamına yönelik yaklaşım görmek mümkün.”
Çalışma saatleri düşürüleceğine işverene teşvik artırılıyor
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise şu değerlendirmede bulundu: “Öncelikle şunu söylemek gerekir: İstihdam teşviki ya da işsizlik teşviki fonu ile ilgili değişikliklerin yani çalışma hayatıyla ilgili değişliklerin yapılması, çalışma hayatının taraflarıyla yapılması gerekir. Çünkü bunlar önemli düzenlemeler. Bu düzenlemelerin mutlaka bir müzakereyle yapılması gerekmektedir. Siyasi iktidar sosyal diyalog ve müzakere işletmeden yürütüyor. Hükümetin pandemi sürecinin başından itibaren, yükü işçinin emekçinin üzerine yükleme politikalarının devamıdır. Özellikle işverenlere çok ciddi teşvikler getirilmesi gündemde. İşsizlik sigortası fonundan işverenlere bol kepçe teşvik ve destek var. İstihdamı artırmak adına yapılan bu teşvik ve desteklerle işsizlik azalmıyor. Kalıcı istikrarlı bir politika yaratıp çalışma saatlerini düşürmek yerine işverene teşvik artırılmaya çalışılıyor. Bunun doğru olmadığını geçmişte de gördük.”
18 Ekim 2020, BirGün Gazetesi