Menu

Kağıt ve metal işkollarında grevde kesişen yollar

24 January 2015 - Adaletin İş Yüzü

Selüloz-İş, kağıt ve ağaç iş kolunda örgütlü, Türk-İş’e bağlı bir sendika. Selüloz-İş  Olmuksan International Paper Ambalaj San. ve Tic. AŞ’ye bağlı Adana, Çorlu, Çorum, İnegöl, İzmir, Gebze, Edirne işyerleri için 10 Şubat 2015’te grev uygulama kararı aldı.
Birleşik Metal-İş, metal sektöründe örgütlü, DİSK’e bağlı bir sendika. MESS’e bağlı işyerlerinde 29 Ocak 2015 tarihi için grev kararı aldı.
Selüloz-İş de Birleşik Metal-İş gibi toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlığın odaklandığı temel konu olarak ücret adaletsizliklerini görüyor. İşletmelerdeki eşit iş yapan işçiler arasındaki ücret farklılıkları ve düşük ve yüksek ücretliler arasındaki işletme mantığıyla açıklanamayacak ücret uçurumlarını gidermeyi grevin amacı olarak belirledi.
1980’li yılların gençleri, bugünün orta yaş üstü kuşağı, Selüloz-İş Sendikasını 1988’de SEKA’larda gerçekleştirdiği altı aylık uzun kağıt grevinden tanır. 1990’lı yılların gençleri Selüloz-İş’i 1998 ve 2004’te gerçekleştirdiği SEKA direnişleriyle anımsar.
Şu acı parantezi açmak zorundayım: Bu ülkede 1936 yılında kurulmuş, kağıdın hammaddesi selüloz dahil kağıt ürünleri üreten, adına Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ, kısaca SEKA denilen, üstelik kâr eden bir Kamu İktisadi İşletmesi (KİT) vardı. 8 ilde kurulu SEKA’lar özelleştirme adı altında kapatıldı. O günden beri kağıdın hammaddesi olan selüloz artık Türkiye’de üretilemiyor. İthal ediyoruz.
2004’ten sonra SEKA’ların kapatılmasıyla, sendika üye sayısı 15 binlerden, 1800’ler civarına geriledi. Selüloz-İş, SEKA ile özdeşleştirildiği için birçok kişi SEKA’ların kapatılmasıyla sendikanın da yok olduğunu düşündü.
Selüloz-İş, küllerinden yeniden doğdu. Türk-İş’in desteğini aldı. Koşulları sonuna kadar zorlayarak yeniden bir örgütlenme çalışmasına girdi. İzmir, İstanbul, Eskişehir, Kocaeli, Edirne gibi sanayi kentlerinde yeni işyerlerinde örgütlenmeyi başardı.
Selüloz-İş’in bu süreçte en önemli başarısı, eskiden örgütlüyken kaybettiği, büyüklüğü, coğrafi dağılımı, işçi sayısı açısından kağıt sektörünün en önemli işletmelerinden birisi olan Olmuksan AŞ’de yeniden örgütlenmesidir.
Birleşik Metal-İş’i ise 1986 Netaş, 2009 Asil Çelik grevleri gibi etkili mücadelelerinden biliyoruz. Bugünde MESS grevleriyle gündemde.
TÜRK-İŞ VE DİSK’İN KESİŞEN YOLLARI
Biri Türk-İş, diğeri DİSK’e bağlı bu iki sendikanın yolu, işçilerin ayrı ayrı ama aynı amaçla aldığı grev kararında kesişti.
Selüloz-İş’in grev kararına Olmuksan AŞ işvereni fiilen engelleme olan “grev oylaması” isteyerek yanıt verdi. Amaç grev oylamasında “hayır” çıkarıp toplu iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kuruluna (YHK) gönderilmesini sağlamak. Hükümet ve işveren kanadının üye sayısı olarak ağırlıkta olduğu YHK’ye giden bir sözleşme de fiilen sendika iradesinin dışlanmasıdır.
Olmuksan AŞ yasal olan bu “hak”kını bakın nasıl dolaylı olarak engellemeye dönüştürüyor. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 61. maddesi “işyerinde işletmenin tamamını yöneten işveren ve işveren vekillerinin dışında çalışanların dörtte birisinin grev oylaması istemesi halinde” oylama yapılmak zorunda der.
61. maddeye göre yalnızca greve çıkacak olan sendika üyesi işçiler değil, işyerinde çalışan herkes, sendika üyesi olmasa da grev oylaması isteyebilir. Sendika üyesi işçilerin karşısına sendika üyesi olmayan işçileri veya kıdemsiz işçilere göre biraz daha fazla ücret alan ve grevi istemeyen işçileri çıkarmanın adı ne yazık ki “grev oylaması”.
İşveren bunu sadece  yasal olarak sendika üyesi olma hakkına sahip, fiilen sendika üyesi olmasına işverenin asla izin vermediği, verse de toplu iş sözleşmesinin kapsamı dışında bırakılan “kapsam dışı çalışanlar”la sağlayabiliyor.
Olmuksan AŞ işvereni bunu sağladı.
İşverenin, mantık kurallarını aşarak grevi engelleme hareketi burada da bitmiyor. Grev oylamasını düzenleyen Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmeliğin 13/2. maddesine göre grev oylaması”iş saatleri dışında veya iş akışını kesintiye uğratmayacak şekilde” yapılmak zorunda.
Olmuksan AŞ’de grev oylamasını iş akışını aksatmadan yapmakla görevli İş Kurumu İl Müdürlüğü, 24 saatte 3 vardiya çalışan işçiler için oylama saatini sadece 12.00-14.30 arası olarak belirlemiş. Grev oylaması saatinde işyerinde sadece işçilerin üçte birisi yani 08.00-16.00 vardiyası var.
Diğer işçiler evlerinde.
Sendika Adana, Çorlu, Çorum, İnegöl, İzmir, Gebze ve Edirne’ne de,yani 7 ayrı ilde.
Grev oylama saati için servis yok.
Greve sendika üyesi çıkacak ama grevin yapılıp yapılmamasına, sendika üyelerinin katılımına engel olabilecek bir düzenlemeyle sendika üyesi olmayan tüm çalışanlar ve oylamaya katılanların salt çoğunluğu karar verecek.
Selüloz-İş Sendikası, 1988 yılında “12 Eylül sonrası yasalarla grev yapılmaz” denilen bir dönemde 6 aylık greviyle grev yapılabileceğini göstermeyi[RTF bookmark start: _GoBack][RTF bookmark end: _GoBack] başarmıştı.
Bugün yolları ve süreçleri kesişen Türk-İş’e ve DİSK’e bağlı bu iki sendikanın geçmişte olduğu gibi bugün de başarmalarını yürekten diliyorum. Bu vesileyle akla mantığa, hukuka aykırı toplu pazarlık sistemine herkesin elini vicdanına koyarak bir kez daha göz atmasını diliyor, grev hakkının kullanılmasını engelleyen düzenlemeleri aşmayı sağlayacak şekilde ulusal ve uluslararası hukuku göz önüne almayı zorunlu görüyorum.

EVRENSEL GAZETESİ 24 Ocak 2015

Sosyal Medya'da Paylaş!
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterEmail this to someone

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>